PIRIL pırıl gençleri kulüp takımlarında ve milli takımda gördüğümüz zaman, futboldaki büyülü sıcaklığı hissederiz.
Arda Güler'in hepimizi nasıl heyecanlandırdığını gördük.
Şimdi 18 yaşında milli takımda oynayan Kenan Yıldız'ı konuşuyoruz.
Gençlerimizin yeteneğini önceden keşfetmenin bir ayrıcalığı varsa, onları oynatabilecek kadar cesur olmanın da gururu vardır.
***
Montella'nın böyle bir genci Türk Milli Takımı'nda oynatmasına alkışlarımızı gönderirken, böyle bir gencin araştırılıp bulunmasındaki sihrin sahibini de görmezlikten gelmeyelim.
Yıllardır milli takımın altyapısına emek veren ve şimdi 19 yaş grubunun teknik direktörlüğünü yapan Soykan Başar'ı.
Böyle gençleri izlerken hepsine iyi dileklerle ve sevgi dolu gözlerle bakarım. "Güzel insanların elinde büyütülen gençlerin geleceği de parlak oluyor yüzleri de" derim.
12 yaşından beri bu delikanlıyı takip eden Soykan Başar'ın hakkını da veririm.
***
Unutulmasın ki gençlik ateşini yakmayanlar kulüpleri yakar.
Borçlandıkları bankacılarla "aynı karede" bulunmaktan gurur duyanlara hayalleri için bile kredi veriliyorsa o ülkede paradan başka bir şey konuşulmaz.
"Yabancılara su gibi para harcayıp kendi gençlerine güvenmeyenler, düşüp kırılan sürahinin mi derdine düşmeli yoksa harcanan suyun mu?" Cevabını beklerim.
***
Hüseyin Eroğlu'nun Altınordu'da yaptıklarının bile değerini vermeyen bir futbol ülkesinde, haklar hep baki kalıyor.
Kalsın! Güzel insanlar geç de olsa emeklerinin karşılığını alacaktır. Soykan Başar'ın adını da
Gönder