En çok da şu açılardan:
1. AKM’de ilk kez böyle popüler bir ödül töreni düzenlendiği için...
2. Ertesi gün unutulmaya müsait tatlı magazin gerginliklerini özlediğimiz için...
Misal: Kırmızı halı röportajları sırasında Zerrin Özer, kendisiyle röportaj yapan muhabirin Cem Yılmaz’ın geldiğini görünce o tarafa yönelmesine sinirlenip “Akıllı olacaksınız” diye çemkirmiş.
3. Anlamlı ödül töreni konuşmaları nedeniyle...
Misal: Melek Mosso katledilen tüm kadınların ruhlarına armağan olarak aldığını söyledi ödülünü...
Simge’ye bu kadar yüklenmek haksızlık
Valla Simge çok şahane bir şey yaptı.
Beşiktaşlı olduğu halde gidip Galatasaray’ın kutlamasında şarkı söyledi.
Koyu Beşiktaşlı taraftarın kendisine çok kızacağını bilerek...
Malum, Simge’nin şarkısı GS tribünlerinde epeydir Icardi ile özdeşleşmişti.
Yani işin hikâyesini herkes biliyordu, gözler önünde yaşandı.
Dolayısıyla Simge’ye kimsenin kızmaya hakkı yok.
Bu denli işi abartmaya da...
‘Salonların hakkı sonunda verildi’
Ünlü iç mimar Esra Kazmirci’ye sordum, “Çocukluğunun geçtiği evlerle şimdiki zamanın evleri arasında en büyük farklılık ne?” diye.
Esra yüzde yüz benim de katıldığım bir yanıt verdi:
“Çocukluğumun geçtiği evin en büyük alanı olan salon, sadece misafirden misafire kullanılan bir mekândı. Her zaman derli toplu, pırıl pırıldı.
Aile bireyleri olarak zamanımızın çoğunu birlikte geçirdiğimiz bir oturma odamız vardı. Herkesin daha samimi olduğu, gün içinde neler yaşandığı bu mekânda konuşulurdu.
Yemek sofraları ise özel bir gün olmadığı sürece mutfakta kurulur ve orada yenilirdi.
Günümüzde ise oturma odaları yerini salona bıraktı. Evin en geniş alanına sahip olan salon artık sadece misafirler için değil; evdeki bireylerin de zaman geçirdiği, yemek yediği mekânlara dönüştü. Salonların hakkı sonunda verildi!”
Gönder