adscode
adscode

Akşenerin at pazarlığı tam gaz

Akşenerin at pazarlığı tam gaz

Önce Meral Akşener, haftalar öncesinden müjdelenen açıklamasını 26 Ağustos‘ta yaptı.

“Bütün partilerin, mahalli seçimlere ayrı ayrı adaylarla girmesi”ni önerdi.

Bir partinin mahalli seçimlere nasıl gireceğine, o partinin kendisi karar verir de..

Başka partilerin, ittifak yaparak mı yoksa müstakil adaylarla mı seçime gireceğine Meral Akşener nasıl karar verebilirdi ki..

Bir defa şaşırırsanız, artık söylediğiniz/söyleyeceğiniz her şeyde saçmalarsınız.

Akşener aynı konuşmasında hem mahalli seçimlere müstakil adaylarla gidilmesini öneriyor, hem de “bazı seçim bölgelerinde iş birliği yapılabilir” diyordu!

 

İttifak ne, iş birliği ne?

İkisi de nihayetinde aynı şeyler değil mi?

Ama şaşırdılar bir defa, saçmalamaya mahkumlar!

Aslında Meral Akşener’in söylemek istediği, “her partinin mahalli seçimlerde kendi adayları ile girmesi” değil..

 

“Bize de birkaç ilin belediyesini verirseniz, anlaşma yapabiliriz” teklifiydi.

Meral hanım bu teklifini, at pazarlığı şeklinde gündeme getiriyordu.

Kabaca; hem “müstakil adaylarla seçime girelim” diye diğer partilere rest çekiyor.

Ama boyunun ölçüsünü de bildiği için “işbirliğine de açık oldukları”nı söylüyordu.

Sonrasında iyi Parti Sözcüsü Kürşat Zorlu, at pazarlığını başka bir evreye taşıdı.

“2019 seçimlerinde, o göreli başarının ortaya çıkışında İYİ Parti’nin büyük bir çabası oldu. Bu fikri zaten Genel Başkanımız bazı kanallarda da söyledi. Orada bir iş birliği kurulması bizim teklifimizdi” dedi.

 

Zorlu’nun konuşmasının bu bölümüne, bir virgül koyarak kendisine hatırlatalım.

Zorlu, daha İyi Partinin Sözcüsü olmadan önce, yıllarca biz bu parti yetkililerine hatırlattık…

İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de, Antalya’da, Adana’da, Hatay’da, Mersin’de ve daha birçok ilde İyi Parti adayı çıkartmadı, CHP’li adayları mahalli seçimlerde destekledi.

Ama bir ilginçlik daha vardı. 2019 mahalli seçimlerinde.

CHP’li adayları destekleyen ve kendisi aday çıkartmayan İyi Partinin yanında bir başka parti daha vardı.. O da PKK’nın uzantısı olan HDP idi.

Şimdi Kürşat Zorlu’nun sözlerini biz şu anlamda yorumlarsak haksızlık mı etmiş oluruz?

“2019 mahalli seçimlerinde CHP’li adayları destekleme ve HDP ile İyi Partinin aday çıkartmama stratejisini, İyi Parti organize etmiş!”

İyi Parti kendi adına böyle bir organizeyi yapabilir de, HDP’yi nasıl organize etmiş, onu da bize bir izah etmeliler.

Biz ne şekilde yorumlarsak yorumlayalım, sonuçta İyi Parti ve HDP’nin 2019 mahalli seçimlerinde ondan fazla büyükşehirde aday çıkartmadıkları bir gerçek!

Bunu; varsın iyi Parti organize etsin, varsın HDP organize etsin, varsın CHP organize etsin, varsın Kandil, varsın Pensilvanya organize etsin!

Sonuçta İyi Parti de bu teklife boyun eğmiş, HDP de boyun eğmiş..

Bu gerçeği hatırlatıp, Kürşat Zorlu’nun sözlerinin devamına bakalım.

“Biz o zaman sorumluluktan, milletimizin talebinden kaçmadık ve bugünkü görüntü ortaya çıktı. Ancak şimdi ben anlıyorum, bazı siyasi partiler İstanbul ve Ankara’da bazı hedefleri olduğu için bu konuyu çok çok köpürtüyorlar. Gündeme getirilmesini, gündemde kalmasını istiyorlar ama biz çok net bir şey ortaya koyduk, biz şu anda kendi adaylarımızı çıkaracağız, bunun hazırlık ve çabası içerisindeyiz. Çok kısa bir sürede de bu hazırlıkları tamamladığımızda, milletimizle gerektiği zaman bilgisini paylaşacağız.”

İyi Parti Sözcüsü’nün sözlerinde anlaşılmayan bir husus var mı?

Çok net olarak, İstanbul ve Ankara’da, iyi Parti olarak adayı çıkaracaklarını söylüyor.

Yetinmiyor, bunu çok kısa bir sürede yapacaklarını belirtiyor.

At pazarlığı dedik ya!

Tam da işte bu!

Şimdi gelelim, at pazarlığının Kürşat Zorlu açıklaması sonrasında, Meral Akşener tarafından bir adım geri çekilmesine!

Meral hanım dün Kürşat Zorlu’nun açıklamasını şöyle izah ediyor:

“Bu, onun temkinli üslubudur. Tedbiren böyle bir şey söylemeyi uygun görmüştür. Aday isimleri üzerinde anlaşmalar, uzlaşmalar olabilir.”

Şimdi biz buna at pazarlığı demeyelim de ne diyelim.

Partinin genel başkanı “26 Ağustos’ta ittifaklar bitti, belki yerel işbirlikleri olabilir” diyor.

Birkaç gün sonra Parti Sözcüsü “İstanbul ve Ankara adaylarını yakın zamanda açıklayacakları”nı söylüyor.

Bir gün sonra tekrar genel başkan sazı eline alıyor, hem kendisini yalanlıyor hem de Parti Sözcüsü yalanlıyor.

Tam bir at pazarlığı.

Kendi söylediklerini iki gün sonra parti Sözcüsüne yalanlatma, sonra tekrar parti sözcüsünün söylediklerini kendi yalanlama rezaletleri eşliğinde at pazarlığı!

Sonra bir de bu durumu şöyle izah ediyorlar:

“Yerel seçimde ittifak zaten yok. Aday isimleri üzerinde anlaşmalar, uzlaşmalar olabilir.”

Ay Meral hanım siz söylemeseydiniz, biz bilmiyorduk; yerel seçimde ittifak diye bir şey olur mu hiç!

2019’da sizin yaptığınız da zaten, ittifak değil “bir emrin zorunlu olarak yerine getirilmesi”nden ibaretti değil mi?

Başka bir izahı olabilir mi Meral hanımın bu sözlerinin!

Yerel seçimde ittifak yokmuş ama, ne varmış?

“Aday isimleri üzerinde anlaşmalar, uzlaşmalar” olabilirmiş!

Peki aday isimleri üzerinde anlaşma, aslında bir anlamda ittifak değil mi?

O başka bir şey mi?

Aman Allah’ım sen bizim aklımızı koru!

Siyasetin kirli oyunlarına kendilerini meze yapanların bu akılsız sözlerinden bizi koru.

Meral hanım şöyle bağlıyor at pazarlığını:

“Şu an için de ortada üzerinde konuşulacak, uzlaşılacak isimler olmadığı için Kürşad Bey de bizim kendi adayımızı çıkaracağımızı söylemiştir. Prensip olarak uzlaşamadığımız her yerde adayımızı çıkarırız.”

Parti sözcüsünün sözlerini düzelten Meral hanımı da yarın genel başkan yardımcılarından birisi düzeltir, şöyle ifade ederler at pazarlığının en son aşamasını:

“Tabii ki İstanbul’da Ekrem İmamoğlu’nun yeniden aday yapılmasını biz 2019’da desteklediğimiz gibi destekleriz. Tabii ki Mansur Yavaş’ın Ankara’da aday yapılmasını 2019’daki gibi biz destekleriz. Bizim söylediğimiz Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın dışındaki adaylar noktasında uzlaşmamız henüz olmadığıdır.”

İlk Yorumu Siz Yapın

Gönder