BUGÜN başlayan ve Kasım'ın 8'ine kadar sürecek olan Lösemili Çocuklar Haftası, kafamızı kaldırıp o güzelim çocukları fark etmemiz adına önemli bir hafta.
Çocuklar ki dünyadaki yalnız yolculuğumuza anlam katmamız adına en değerli varlıklarımızdır.
Güzelliklerini tarif ederken meleklerle bir tuttuğumuz, acılarını tarif edemediğimiz çocuklar.
***
Onların yanında, bizlere ihtiyaçları var. Suskunluklarında derinleşen gözlerine yakından bakalım, hiçbir şey göremiyorsak bir zahmet aynaya bakalım.
Onlar seçilmiş çocuklardır. Her biri hayata direnme Oscar'ını kazanmıştır.
***
Bir yakınım iki yıl önce lösemi olmuştu da o küçücük kız çocuğunun dökülmüş saçlarıyla hayata nasıl umutla baktığını gördüm.
Onların sırrı gösterdikleri olgunlukta gizlidir zaten. Her birinin bakışlarında bir cümle gizlidir; "adımı bilmeseniz de acımı duyun yeter!"
***
Bebeğinin mezarına elindeki şişeden süt boşaltan bir kadın görmüştüm de merak edip sormuştum "bunu niye yapıyorsunuz?" Yaşlı gözleriyle gözümün içinde bakarken çok dramatik bir cevap vermişti; "lösemili bebeğimi hala büyütüyorum." Çocuğunun mezar taşındaki doğum ve ölüm tarihi her şeyi açıklıyordu zaten.
***
Hiç olmazsa bir haftayı o çocuklara ayıralım. Enselerinde soluyan ölüme meydan okuyan bakışlarına kurban olalım.
Hayalleri vardır bir dinleyelim.
Bırakalım ellerini omuzlarımıza koysunlar, belki boynumuza dolarlar.
Bazıları yaşından büyük gösteriyordur da merak etmeyin yük olmazlar. Hayatın ağırlığına nasıl dayandıklarını görebiliriz.
Kendimizi gecikmiş ilgisizlik için suçüstü yakalanmış hissetsek de önemli değil.
Hiçbir iyilik için geç değildir ve her çocuk hayata emanettir ölüme değil.
***
Büyüklere duydukları güvendir çocukları ayakta tutan. Onları unutanlar da kendilerini "büyük" saymasın zaten.
Bir çocuğun papatya fallarından çok daha fazlasını büyüklerden bekliyor olmasının yadırganacak bir yanı yok.
Ama bizlerin o çocukları yalnız bırakmasının utanılacak yanı çok!
***
Acı ama gerçek. Lösemili çocuklar için yardım gecesi düzenlense bir çocuğun hayatını kurtaracak para zor bulunur.
Popüler hırsızlardan birinin adına gece düzenlense oturacak yer bulunmaz!
MUTLULUK TAKVİMİ
Her şartta kibar ol.
Hak yeme yedirme.
Minimalist yaşa.
Semt pazarına bile güvenme.
Hiç kimse senin gibi
Vedasız terk etmedi
Hiçbir ayrılık beni
Böyle deli etmedi
Senin yokluğun olmaz
Sen yokken aşk bitmedi
Ne yeminler etmiştim
Unutmaya yetmedi
Demek ki çok sevmişim
Sevdamın gözü kara
Yoksa niye kanasın
Durup durup bu yara
Hakkı YALÇIN
Marka çanta için kuyruğa girenlerle mafyanın kuyruğuna takılanların orta noktasıdır para.
Adaletsiz dünya!
Western filmlerinde kovboyların
ağzındaki sigaraların hiç sönmeyişi,
Amerika'nın sırrını açıklıyordu belki.
"Ben dünyayı yakarım!"
Amerika'daki mafya sistemine
yıllarca izin verip, sonra onları
çökertenler, o sistemi dünya üzerinde
kurdular. "En büyük mafya benim!"
Hiçbir ülkenin bu kadar kirli tarihi
olmadığı halde, Amerika neden yalnız bırakılmadı?
Güçlünün emrinde olmanın getirisi büyük olduğu için.
Bütün dünyada zengin hukukla
gariban hukuk arasındaki ayrımcılık
boşuna değil.
Gönder