Başlıkta Çetin Doğan’ın eşi Nilgül Hanım’ın ismini zikretsek de, aynı kafadaki herkese soruyorum..
Cumhuriyet gazetesinden, Sözcü gazetesine kadar, hepsinin yöneticilerine soruyorum..
Madımak’ta gösteri yaptı diye, “Anayasa’yı değiştirmeye teşebbüs’ten ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası”na çarptırdığınız insanlar, 80 yaşına merdiven dayadığında.
Ki, 20 yıldır.. 25 yıldır.. 30 yıldır cezaevinde olduğu halde..
Bu kadar süre cezaevinde yattıktan sonra ve ağır hasta oldukları rapora bağlandıktan sonra..
İki sene kadar önce Ahmet Turan Kılıç, 86 yaşında iken af kararı ile cezaevinden çıktı..
Önceki gün de yine bir başka masum, Hayrettin Gül, yıllarca cezaevinde yattıktan sonra ağır hastalık gerekçesi ile af kararı gereği, cezaevinden çıktı..
Cumhuriyet hemen yalan haberini yayınladı:
“Sivas Katliamı’nın hükümlüsü serbest kaldı, tutuklu komutanlar cezaevinde tutuluyor.”
Öyle bir algı oluşturuyorlar ki..
Apayrı başlıklarla, apayrı yazılara konu olacak kadar, bir olay üzerinden, otuz tane fırıldak çeviriyorlar..
Madde madde anlatalım..
1) 28 Şubat darbecilerinin hiçbirisi, Sivas mazlumları gibi, 30 yıldır cezaevinde değil. 28 Şubat darbecilerinin en eskisi, 3 yıldır cezaevinde.. Ama Sivas mazlumlarının büyük çoğunluğu 30 yıldır cezaevinde..
3 yıldır cezaevinde olanları gösterip, “Bunlar tahliye edilmiyor iken, 30 yıldır cezaevinde olanlar niye tahliye ediliyor” demek..
Ben yazmayayım, ben .... olarak boşluk bırakayım, doldurun..
2) Haber öyle bir algı ile kaleme alınmış ki, Sözcü gazetesi de benzer şekilde yayın yapmış..
“Madımak’a var, ama paşalara yok” başlığını atmışlar..
Burda da yalancılığın kralına imza atılıyor..
Haberi okuduğunuzda, “Madımak sanıklarının tamamı af kararları ile tahliye ediliyor. 28 Şubat davasından mahkum olan eski paşaların hiçbirisi için af yetkisi kullanılmıyor ve tahliye olamıyorlar..” sanıyorsunuz.
Oluşturulan algı bu..
O zaman gerçeğe bakalım..
Bugüne kadar Madımak mazlumlarından af yetkisi ile tahliye edilen kişi sayısı iki..
Ki, cezaevinde olanların 30 kadar olduğunu söyleyerek, yüzde 7 oranında kişinin af yetkisinden yararlanmış olduğunu belirtelim..
Peki 28 Şubatçı eski paşalardan bugüne kadar af yetkisi ile tahliye olanlar kaç kişi?
Çevik Bir tahliye oldu..
Çetin Saner tahliye oldu..
Aydan Erol tahliye oldu..
İlhan Kılıç af ile tahliye oldu..
Kenan Deniz af ile tahliye oldu..
Hakkı Kılınç af ile tahliye oldu..
Ahmet Çörekçi af ile tahliye oldu.
İdris Koralp af ile tahliye oldu..
Ama bir avuç algı operasyoncusuna sorarsan, paşalara yok, Madımak’çılara var.
Gerçek ne?
Madımak’tan cezaevinde olanlara % 7 oranında tahliye yaşanır iken..
28 Şubat mahkumlarının 14 kişi olduğunu dikkate alırsak, hatta cezaevinde olanları da dikkate alırsak, % 60’ı tahliye olmuş..
Yine ağlayanlar onlar.
Yine bağırıp ağıranlar, saldıranlar onlar..
3) Soldan çarklı Kemalistlerin oluşturmak istedikleri algıda, Madımak’tan cezaevinde olanların hepsi tahliye oluyor, eski paşalardan ise, hiç kimse tahliye olmuyor algısı yapılıyor..
Oysa, Madımak’tan halen 30’a yakın insan cezaevinde..
28 Şubat’tan cezaevinde olanların sayısı ile 5 kadar..
Neresinden baksanız yalan.. Nereden baksanız, sahtekarlık. Nereden baksanız, algı operasyonu..
4) Sivas sebebi ile cezaevinde olanların mı, mahkumiyet kararları adil, 28 Şubat davasından mahkum olanların mı?
Yani, cezaevinden çıkması gereken birileri var ise, Madımak’tan dolayı cezaevindekiler mi çıkmalı, yoksa 28 Şubatçılar mı?
Sivas’ta yanan otelden dolayı direkt suçlanan tek kişi yok..
Şu an cezaevindeki hiç kimsenin, oteli yaktığı ve bu sebeple ölüme sebebiyet verdiğine dair somut suçlama yok..
Peki bunlar hakkındaki suçlama ne?
“Gösteri yapmak. Gösteride bazı sloganlar atarak, laik devleti hedef almak.”
Evet, yanlış okumuyorsunuz.
Suçlama aynen böyle...
Ortada otel yakma ile ilgili tek bir somut belge de yok, suçlama da yok..
Peki 28 Şubatçılar için durum ne?
Çevik Bir’inden başlayın..
Çetin Doğan’ına kadar..
Hepsinin suçları, somut olarak belirlenmiş.
28 Şubat sürecindeki meşru hükümet aleyhinde, kimin nasıl tehditte bulunduğu belirlenmiş.. Hükümet ve üyelerinin istifa etmedikleri takdirde darbe yapılacağı, çok daha kötü şeyler olacağı söylenmiş..
Dahası, bunlar sözde kalmamış, fiilen de 500 binden fazla üniversite öğrencisi genç kız, başörtüsü sebebi ile okuldan atılmışlar..
Yetmemiş, İmam hatip lisesinde okuyan öğrencilerin, üniversite giriş imtihanında, 30-40 puanları silinmiş..
Bu kadar suça imza atan 28 Şubat’ın paşalarının suçları o kadar sabit ki..
Bizzat kendileri de, “Biz medyanın dolduruşuna geldik” itirafında bulundular..
Şimdi, bu çerçevede, cezaevinden tahliye edilen Madımak mazlumları için, “Madımak’çılara var” diyenler..
28 Şubat’çıların işledikleri cinayetleri gözlerden kaçırıp, “28 Şubat’çılara yok” diyorlarsa..
Yaptıkları sahtekarlıktır..
Darbeye destek çıkmaktır.
Suçluları övmektir..
Suçluları koruyup, kollamaktır.
Tam da bu noktada, henüz tahliye edilmeyen Çetin Doğan’ın eşi Nilgül Doğan, Cumhuriyet gazetesine konuşmuş..
“Tutuklu beş komutanın Adli Tıp raporlarında ileri yaşları, kronik hastalıkları ve de sakatlıkları yazılı olmasına rağmen, aylardır hak ettikleri tahliyeleri verilmiyor. Buna karşın Madımak’ta onca insanı katleden birinin tahliye haberini alınca beynimden vurulmuşa döndüm. İntikam duygusuyla yaratılan bu adaletsizliği biz affetsek Allah affetmeyecek.”
Affedersiniz, Nilgül Hanım..
Yüz binlerce başörtü genç kızın üniversiteden atılmasına sebep olan darbenin mimarlarından olan kocanız... Ve Madımak’taki insanları suçladığınıza göre, sizi de katarak soruyorum..
Siz, bu ülkenin seçtiği Tayyip Erdoğan’a gönderme yaparak, “Allah affetmeyecek” derken..
“Sizi Allah affedecek mi” diye soralım..
Dahası, bir soru daha yönelteyim..
“Sizin Allah’ınız var mı?”
Varsa çıkıp söylesinler, “Hangi vicdan ile, hangi insaf ile bu ülkenin dindar insanlarının eğitim haklarını elinden aldınız, seçilmiş hükümeti işbaşından uzaklaştırmaya kalkıştınız?..”
Buyrun, cevabı verin.
Cevabı yollayın, bu köşede yayınlayacağım..
Gönder