Teknelerden yükselen gürültü her yaz katlanarak devam ediyor.
Öyle ki rüzgâr sebebiyle bu gürültü kıyıdan çok uzak yerlere bile ulaşıyor.
İstanbul Deniz Turizmi Araçları ve Yat İşletmecileri Derneği (İSTDENTAD) Başkanı İzzet Demirtaş’ın konuyla ilgili bir açıklamasını okudum.
Şöyle diyor:
“Geceleri bu işe çıkan irili ufaklı 30-40 tekne var. Saat saat desibel düşüyor. 90 desibelden başlıyor. Saat ilerledikçe 80, 70 ve 60’a düşüşler var. Desibeli de güvenlik güçleri ölçüyor. Yüksek bir ses varsa hemen gerekli müdahaleyi yapıyor ve limana bildirerek ceza kesiyorlar”.
Evet, Demirtaş’ın söylediği gibi gerekli müdahale yapılıyor, ama çok yetersiz.
Kaldı ki müdahale yapılana dek zaten olan oluyor, o gürültüye maruz kalıyorsun. Üstelik bu her gece devam ediyor.
Dolayısıyla bu asla kesin bir çözüm değil.
Gökdelenler hava temizleme kulesi olabilir mi?
Instagramda yapay zekayla üretilmiş mimari görseller o kadar moda oldu ki, bu görselleri gerçeğinden ayırt etmek mümkün olmuyor bazen.
Bu konudaki ünlü isimlerden biri de Hintli mimar ve hesaplama tasarımcısı Manas Bhatia. Yapay zekayla ürettiği, yosun cephelere sahip heybetli gökdelenler serisi “AI x Future Cities” bir hayli ilgi gören Bhatia, bu yeşil binalarla karbon salınımını azaltmak hedefinde.
Bu konudaki fikri ise hayli ilginç:
“Daha yeşil bir gelecek istiyorsak mevcut sistemde değişikliğe ihtiyacımız var.
Yüksek binalar ve gökdelenler bu değişimin potansiyel sıcak noktaları. Yapay zeka aracılığıyla, ‘Geleceğin gökdelenleri şehir için hava temizleme kuleleri olarak hareket edebilir mi?’ fikri etrafında çalışmayı denedim. Yüksek binalar havayı temizlemenin yanı sıra tasarıma dahil edilen güneş panelleri ve yel değirmenleri kullanılarak enerji üretimi gibi çeşitli işlevlere hizmet edebilir. Eğer gökdelen sıcak bölgedeyse dev bir rüzgâr kulesi görevi görecek yüksek bir yapı tasarlanabilir”.
Gönder