İnce’yi tanıyanlar onun kişiliğinin gevrek olduğunu bilirler. Açık sözlü, sivri ifadeli, hitabet kabiliyeti yüksek, hareketli, sinirlerini kontrol etmekte zorlanan, hatta asabileşince alenen küfreden bir kişi olduğu bilinir.
İnce 2018 Cumhurbaşkanlığı seçiminde rakibi Tayyip Erdoğan’ı yenemedi ama miting meydanlarındaki performansı ve hazırcevaplığıyla hayli takdir toplamıştı.
Hatta CHP içinden yeni bir lider adayı doğuyor diye düşünülmesine yol açmıştı.
Öyle sanıyorum ki Muharrem İnce’nin ayarlarını 2018 Cumhurbaşkanlığı seçiminde seçmenden gördüğü ilgi ve milyonlarca insandan aldığı alkışlar bozdu. Nitekim kampanya başındaki Muharrem İnce ile bittikten sonraki Muharrem İnce birbirinden çok farklıydı.
İlk hatasını seçim akşamı sonuçları izlediği otel odasından, kimseyle danışıp konuşmadan, seçimlerde itiraz edilecek hiçbir aksama yokmuş gibi saat 22 sularında FOX TV’ye telefon edip sunucu İsmail Küçükkaya’ya “Adam kazandı!” diyerek yaptı. Küçükkaya da yayın sırasında aldığı bu mesajı -gazetecilik gereği- izleyicilere duyurunca tüm CHP sandık görevlilerinin, müşahitlerin ve örgütün morali sıfıra indi.
Gözlemime göre ikinci hatayı çok geçmeden seçimi izleyen hafta yaptı. Gazetelere yansıyan ve tekzip edilmeyen haberlere göre İnce, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile bir yemekte buluşarak ona “Partinin genel başkanı ben olayım, siz de başdanışmanım olun!” şeklinde bir teklifte bulunmuştu. Bu Kılıçdaroğlu tarafından elbette reddedildi.
Ancak İnce ile CHP arasına artık kara kedi girmişti.
Ardından İnce, cumhurbaşkanı adaylığı seçim kampanyası sırasında CHP örgütünün kendisine yeterince destek vermediğinden yakındı. Bunda ne kadar haklı olduğu belli olmadı ancak CHP’nin içinde geçen yıllarında, örgütün kendi adayına bile bazen ilgisiz kaldığının örneklerini çok görmüş olması ve bunu dikkate alarak meydana çıkması beklenirdi.
Nitekim çok geçmeden İnce’nin bir parti kuracağı haberler kamuoyuna yansıdı. CHP grubundaki birkaç milletvekili de onunla birlikte hareket etmeye söz vermişti. Ancak -yanılmıyorsam- o arkadaşlarını etrafında tutamadı. Bu, İnce’nin dışarıdan da görülebilen üçüncü hatasıydı.
İnce bu dönemde bilinen siyasi çizgisinden hiç sapmadı. Ama artık kendisine önce Yalova milletvekilliği, sonra CHP Meclis Grup Başkanvekilliği, en sonunda da “cumhurbaşkanı adaylığı” veren partisine hasım olmuştu.
Ancak kurduğu partinin genel başkanı sıfatını taşımasına rağmen kamuoyunda sesi, CHP Yalova milletvekili olduğu zamanki kadar bile duyulmuyordu.
Sonunda İnce, dün kendisini cumhurbaşkanı adayı gösteren Kemal Kılıçdaroğlu’nun karşısına 2023 cumhurbaşkanı adayı olarak çıktı. Adaylıktan çekildiğini açıklarken de iyi ve yumuşak bir ifade yerine, “Kaybedince beni suçlamasınlar diye ayrılıyorum” diyerek hiç de “ince” olmayan bir dil kullandı.
Keşke bir gün tekrar CHP’de politika yapma yolunu açık bıraksaydı...
Gönder