Üzerinden bugün itibarıyla üç gün geçti. Ama Kılıçdaroğlu’nun perşembe akşamı, evinden çekip medyaya gönderdiği video hâlâ çok konuşuluyor. Zaten gazetelerin bildirdiğine göre düne kadar 80 milyondan fazla görüntülenmiş.
O akşam videoyu anında izleyenlerden biriyim. TV programının sunucusu Kılıçdaroğlu’nun önemli bir sosyal paylaşımı olacağını bildirince herkes gibi ben de beklemeye başlamıştım. Ama Kılıçdaroğlu’nun “gençlere” hitap edeceğini düşünmemiştim.
Evinin kütüphane veya çalışma odasında gömlekli halde karşımıza çıktı: “Bu seçimde ilk kez oy kullanacak sevgili gençler. Bu gece sizinle çok özel, çok hassas bir konuda konuşmamızın zamanı geldi. Buna inanıyorum” diyerek söze başladı. Sonra devam etti:
“İlk oyunu verecek olan sevgili evlatlarım, ben Aleviyim. Hak, Muhammed inancıyla yetişmiş samimi bir Müslümanım. Allah’ın verdiği bir canım var. Kul hakkı yemem. Harama el uzatmam” dedi.
Böylece, yıllardır Kılıçdaroğlu’nun Aleviliğini suret-i haktan görünerek (iyi niyetliymiş gibi rol yaparak) halka gammazlayan Tayyip Erdoğan’ın karşısına “Ben Aleviyim. Hak, Muhammed inancıyla yetişmiş samimi bir Müslümanım” diyerek meydan okumuş oldu. Bir başka deyişle Erdoğan’ın elindeki silahı bir hamlede alıp yere attı.
Sonra şöyle devam etti:
“Kimliklerimiz bizi biz yapan varlığımızdır. Ve elbette onurla sahip çıkmamız gerekir. Onları seçemeyiz. Onlarla doğar, büyürüz ve yaşarız. Ancak hayatta seçebileceğimiz çok önemli şeyler var. İyi bir insan olmayı, dürüst olmayı, ahlaklı olmayı, vicdanlı olmayı, erdemli olmayı seçebiliriz. Daha iyi bir yaşamı, özgür ve zengin bir ülkede yaşamayı seçebiliriz. Ve bu seçimlerimiz hem bizi hem içinde bulunduğumuz toplumu hızla değiştirebilir.”
Kılıçdaroğlu bu sözleriyle, yıllardır hepimizin gözlemlediği gerçekleri özetlemekle kalmıyor, gençlere “Bizi yönetenler gibi olmayın” mesajı veriyordu. Nitekim konuşmasını şöyle bitirdi:
“Sevgili genç arkadaşlarım, ülke olarak önümüzde bir eşik var ve bu eşiği hep birlikte aşabilmek için sana ihtiyacımız var. Unutma tek bir oyla sen bu ülkeyi can yakan mezhep tartışmalarından, bataklığa dönüştürülen Ortadoğu’dan çekip çıkaracaksın. Ait olduğu yere taşıyacaksın.
Artık kimlikleri konuşmayacağız, başarıları konuşacağız. Artık ayrışmaları farklılıkları konuşmayacağız, ortaklıklarımızı ve ortak hayallerimizi konuşacağız. Bu değişim seferimize katılacak mısın? Bu değişimde benimle birlikte duracak mısın?
‘Alevi olmaz’ diyen bu sisteme, ‘Doğru olan, dürüst olan, ahlaklı olan olur’ diyecek misin? Son bir el verecek misin? Bu ayrıştırıcı sistemi kökünden yıkmaya hazır mısın?
Gelin gençler, gelin bu eşiği hep birlikte aşalım. Böylesine hayati bir eşikte tek oyu bile ziyan etmeyeceğinize inanıyorum. Ve size yürekten güveniyorum. Gözlerinizden öpüyorum, sevgili gençler.”
Kılıçdaroğlu, öyle sanıyorum ki 14 Mayıs’a giden seçim kampanyasının en etkili, en vurucu ve tarihi konuşmasını bu videosuyla yaptı.
Gönder